HIV Pozitif Hastalar Icin Rinoplasti

HIV pozitif hastalar için rinoplasti dikkatli bir planlama ve uygun tıbbi yönetim ile güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bu tür ameliyatlarda hastanın viral yükü ve CD4 sayısı önemli belirleyiciler arasındadır. CD4 sayısının 200 hücre/mm³’ün üzerinde olması ve viral yükün kontrol altında tutulması durumunda komplikasyon riski HIV negatif hastalarla benzer düzeyde olur. Ancak yüksek viral yük veya düşük CD4 sayısı ameliyat sonrası enfeksiyon ve yara iyileşme sorunlarını artırabilir. Cerrahlar ameliyat öncesi ve sonrasında antibiyotik profilaksisi ve antiretroviral tedavi ile riskleri en aza indirir.

 

Hayalinizdeki Burun İçin. Profesyonellik ile Mükemmellik
YUNUS KAPLAN M.D.
1979 yılında İskenderun'da doğdu. Yunus Kaplan Özel Kliniği, İstanbul'da 15 yıldan fazla bir süredir yüz estetiği konusunda uzmanlaşmış tanınmış bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı tarafından kuruldu. 2001 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 2009 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Bölümü'nden uzman olarak ayrıldı.

Hayalinizdeki Burun İçin. Profesyonellik ile Mükemmellik
YUNUS KAPLAN M.D.
1979 yılında İskenderun'da doğdu. Yunus Kaplan Özel Kliniği, İstanbul'da 15 yıldan fazla bir süredir yüz estetiği konusunda uzmanlaşmış tanınmış bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı tarafından kuruldu. Türkiye'nin en iyi HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti cerrahlarından biridir.

Hakkımda Klinik Videolar
dr yunus kaplan one of the best rhinoplasty surgeon in turkey
dr yunus kaplan one of the best rhinoplasty surgeon in turkey

 

HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Nedir?

HIV pozitif hastalarda yapılan rinoplasti özellikle antiretroviral tedavinin neden olduğu yüz lipoatrofisi gibi durumların tedavisinde önemli bir rol oynar. Yüz lipoatrofisi yüzdeki yağ kaybına yol açarak hastalarda estetik ve psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Bu durumu düzeltmek amacıyla poli-L-laktik asit (PLLA) gibi dolgu maddeleri kullanılarak yüz hacmi geri kazandırılabilir. 2004 yılında FDA tarafından onaylanan bu tedavi yöntemi HIV ile ilişkili yağ kaybını düzeltmede etkili bir seçenektir. Ayrıca hastanın dış görünümünü iyileştirerek HIV tedavisinin yol açtığı sosyal damgalanmayı azaltmaya yardımcı olur. Böylece hastanın hem fiziksel görünümü hem de psikolojik refahı üzerinde olumlu bir etki sağlar.

HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Nasıl Yapılır?

Rinoplasti HIV pozitif hastalarda dikkatli bir planlama ve uygun tıbbi yönetimle yapılabilir. Cerrah hastanın bağışıklık durumu ve ameliyat sırasında oluşabilecek riskleri minimize etmek için çeşitli önlemler alır. Bu süreç özellikle CD4 sayısı ve viral yük gibi bağışıklık belirteçlerine dayalı olarak değerlendirilir. Operasyonun başarılı bir şekilde yapılabilmesi için bağışıklık sisteminin yeterli düzeyde olması önemlidir.

Önemli faktörler:

  • CD4 sayısı ≥350 hücre/mm³
  • Viral yük <200 kopya/mL
  • Antiretroviral tedavi (ART) devamlılığı
  • Perioperatif antibiyotik profilaksisi

Cerrahi işlemde burun yapısının yeniden şekillendirilmesi kemik ve kıkırdağın manipülasyonu ile gerçekleştirilir. Bağışıklık fonksiyonu düşük olan hastalar için komplikasyon riski daha yüksektir; bu nedenle cerrahlar hastanın genel sağlık durumu ve HIV’in kontrol seviyesine bağlı olarak operasyonu planlarlar.

Bağışıklık sistemi güçlü olan ve ART tedavisini düzenli şekilde sürdüren hastalarda rinoplasti sonrası iyileşme süreci genellikle normal cerrahi prosedürlerdeki gibi olur. Ancak HIV pozitif hastalarda cerrahi sonrası iyileşmenin dikkatle izlenmesi gerektiğinden enfeksiyon riskini en aza indirmek ve iyileşme sürecini optimize etmek için hastaların düzenli takip edilmesi zorunludur.

 

7/24! WhatsApp
İçin
Tıklayın

7/24! WhatsApp İçin Tıklayın

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

     

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Ne Zaman Yapılır?

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti hastanın bağışıklık durumu stabil olduğunda ve belirli kriterler sağlandığında yapılabilir. Genel olarak bu ameliyat hem fonksiyonel hem de kozmetik nedenlerle tercih edilir. Ancak hastanın viral yükü ve CD4 sayısı cerrahi karar sürecinde önemli bir rol oynar. Fonksiyonel ve estetik ihtiyaçları karşılarken HIV’e bağlı komplikasyonlar göz önünde bulundurulur. Rinoplasti endikasyonu şu durumlarda değerlendirilir:

    • Burun deformiteleri
    • HIV ile ilişkili lipodistrofi
    • Fonksiyonel solunum problemleri

    Ameliyat viral yükü kontrol altında olan ve CD4 sayısı 200 hücre/mm³’ün üzerinde olan hastalarda güvenle yapılabilir. Ayrıca hastanın antiretroviral tedaviye uyumu da cerrahi başarı için kritik bir faktördür. Cerrahlar ameliyat sırasında ve sonrasında enfeksiyon risklerini en aza indirmek için antibiyotik profilaksisi ve dikkatli ilaç yönetimi uygularlar. HIV uzmanı ile cerrah arasındaki yakın iş birliği başarılı bir ameliyat için esastır.

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Kimler İçin Uygun Değildir?

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti belirli kriterler göz önünde bulundurulmadığında yüksek riskli olabilir. Ameliyatın güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi için hastanın bağışıklık durumu ve viral yükü gibi faktörler dikkatlice değerlendirilmelidir. Bu süreçte belirli kontrendikasyonlar ve riskler mevcuttur bu yüzden her hasta rinoplasti için uygun aday olmayabilir.

    Aşağıdaki durumlara sahip HIV pozitif hastalar rinoplasti için uygun adaylar olmayabilir:

    • Düşük CD4 sayısı (200 hücre/μL’nin altında)
    • Yüksek viral yük (200 kopya/mL’nin üzerinde)
    • İlerlemiş HIV enfeksiyonu
    • Cerrahi alan enfeksiyonu riski yüksek olanlar
    • Yetersiz yara iyileşme öyküsü olanlar
    • Kanama bozukluğu veya pıhtılaşma sorunları olanlar
    • İlaç-ilaç etkileşimi potansiyeli bulunanlar

    Bu kriterlerin varlığı cerrahi sonrası komplikasyon riskini artırır ve hastaların sağlığını tehlikeye atabilir. Özellikle düşük CD4 sayısı ve yüksek viral yük bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara yatkınlık yaratır. Böyle bir durumda elektif cerrahiler genellikle ertelenir ve antiretroviral tedavi (ART) ile hastanın bağışıklık durumu iyileştirilir. İleri düzeyde bağışıklık baskılanması olan hastalarda iyileşme süreci uzayabilir bu da kozmetik cerrahilerin sonucunu olumsuz etkileyebilir.

     

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Simülasyon ve fiyat almak için Dr. Yunus Kaplan'a hemen ulaş!

     

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Nasıl Uygulanır?

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti genel olarak HIV negatif hastalardaki prosedürle aynı adımları takip eder ancak bazı ek hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu hastalarda ameliyat öncesi değerlendirme ameliyat dönemi yönetimi ve cerrahi teknikler hastanın bağışıklık durumu ve HIV tedavisi göz önünde bulundurularak planlanır. Cerrahlar ve HIV uzmanları arasındaki yakın işbirliği ameliyatın başarıyla gerçekleştirilmesi için kritik öneme sahiptir.

    Ameliyat öncesi değerlendirme:

    • CD4 sayısı
    • Viral yük durumu
    • Antiretroviral tedavi (ART) kullanımı

    Ameliyat dönemi yönetimi:

    • Antiretroviral tedaviye devam
    • Antibiyotik profilaksisi
    • İlaç-ilaç etkileşimlerinin değerlendirilmesi

    Cerrahi prosedür teknikleri:

    • Açık rinoplasti
    • Kapalı rinoplasti
    • Kanama kontrolü ve dikkatli doku kullanımı

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti sırasında en önemli husus hastanın genel sağlık durumu ve bağışıklık sistemi yeterliliğidir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci cerrahın deneyimi ve hastanın HIV tedavisine uyumuyla yakından ilişkilidir. Ayrıca HIV pozitif hastalarda ameliyat sonrası komplikasyon riski arttığı için ameliyatın doğru zamanda yapılması hastanın bağışıklık durumuna göre dikkatli bir şekilde planlanması ve takip edilmesi gerekmektedir. Bu durum cerrahlar ve hasta arasındaki iletişimin güçlü olmasını risklerin iyi anlaşılmasını ve hastanın ameliyat sonrası bakımda uygun şekilde izlenmesini zorunlu kılar.

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplastinin Yan Etkileri Nelerdir?

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti bağışıklık sistemi üzerinde baskı yaratan durumlar nedeniyle bazı özel yan etkiler ve riskler taşıyabilir. Bu hastalar viral yükleri ve CD4 hücre sayıları ile doğrudan bağlantılı olarak ameliyat sonrası komplikasyonlara daha yatkındır. HIV pozitif bireylerde bağışıklık sisteminin zayıflığı özellikle ameliyat sonrası iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Yan etkiler şu şekilde sıralanabilir:

    • Enfeksiyon
    • Yavaş yara iyileşmesi
    • Doku nekrozu
    • Kanama komplikasyonları

    HIV pozitif hastalar için rinoplasti planlanırken antiretroviral tedavinin düzenli devam etmesi ve hastanın genel sağlık durumunun iyi izlenmesi önemlidir. Ayrıca cerrahlar enfeksiyon riskini azaltmak için ameliyat sırasında steril teknikler ve antibiyotik profilaksisi uygularlar. Bu tür operasyonlar dikkatli bir değerlendirme ve planlama ile başarıyla yapılabilir ancak hastaların komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmesi kritik önem taşır.

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Ne Kadar Başarılıdır?

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti başarı oranları hastanın viral yükü ve bağışıklık durumu kontrol altında olduğunda genellikle yüksektir. Viral yükü baskılanmış ve CD4 sayısı 200 hücre/μl’nin üzerinde olan hastalar HIV negatif bireylerle benzer cerrahi sonuçlar yaşar. Başarı oranını artıran faktörler hastanın genel sağlık durumu ve cerrahi sonrası takip sürecidir.

    • Kontrollü viral yük
    • CD4 sayısının 200’ün üzerinde olması
    • Düzenli antiretroviral tedavi
    • İyi yara bakımı ve izleme

    Komplikasyon riski düşük olsa da bazı faktörler riski artırabilir. Özellikle yüksek viral yük veya düşük CD4 sayısı enfeksiyon ve iyileşme problemlerine yol açabilir. Bu nedenle cerrahlar genellikle ameliyat öncesi ve sonrası dönemde antibiyotik profilaksisi ve sıkı takip protokollerini uygular. HIV pozitif hastaların rinoplasti öncesi detaylı değerlendirilmesi cerrahi başarının anahtarıdır.

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Öncesi Nasıl Hazırlanılır?

    HIV pozitif hastalar rinoplasti ameliyatı öncesinde belirli hazırlık aşamalarını dikkatlice uygulamalıdır. Bu aşamalar hem güvenliği sağlamak hem de olası komplikasyonları en aza indirmek için kritik öneme sahiptir.

    • CD4 hücre sayısı ve viral yük kontrolü
    • Antiretroviral tedavi (ART) sürekliliği
    • Ameliyat öncesi antibiyotik profilaksisi
    • İlaç etkileşimlerinin değerlendirilmesi
    • Ameliyatın zamanlaması

    Bu süreçte hastaların HIV’lerinin durumunu gözden geçirerek ve gerektiğinde tedavi değişiklikleri yaparak sağlık profesyonelleri ile iş birliği içinde olmaları önemlidir. Ayrıca anestezi uzmanları ve cerrahlar arasında iletişim sağlanmalı hastanın tedavi geçmişi ve mevcut durumu dikkate alınarak uygun anestezi yöntemleri belirlenmelidir. Rinoplasti öncesi hazırlık hastanın genel sağlığını koruyarak ameliyatın güvenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bu tür önlemler hem cerrahın hem de hastanın cerrahi süreçten sonraki dönemine yönelik güvenini artırır. Ameliyat sonrası bakımın da planlanması hastanın hızlı ve sağlıklı bir iyileşme süreci geçirmesi açısından önemlidir. Bu aşamalar HIV pozitif hastalar için rinoplasti sürecinin başarısını büyük ölçüde etkileyebilir.

    HIV Pozitif Hastalar İçin Rinoplasti Sonrası Bakım Nasıl Olmalıdır?

    HIV pozitif hastalar için rinoplasti sonrası bakım özel dikkat gerektiren bir süreçtir. Ameliyat sonrası enfeksiyon riskini azaltmak ve yara iyileşmesini desteklemek için aşağıdaki hususlara özen gösterilmelidir.

    • Cerrahi alan enfeksiyonlarının izlenmesi
    • Perioperatif antibiyotik profilaksisi
    • CD4 sayısının optimize edilmesi
    • Antiretroviral tedaviye devam edilmesi
    • Yara bakımında düzenli temizlik
    • Topikal steroidlerin kullanımı
    • Postoperatif izleme ve takip

    Bu süreçte hastanın genel sağlık durumu da dikkate alınmalıdır. Düzenli kontroller olası komplikasyonları erken tespit etmek için önemlidir. Ayrıca hastanın psikolojik durumu ve destek sistemleri de ameliyat sonrası iyileşmeyi etkileyebilir. Aile üyeleri ve arkadaşların destek vermesi hastanın moralini yükseltebilir. Ameliyat sonrası dönemde hastaların sağlıklı beslenmeleri ve yeterli sıvı alımları iyileşme sürecini hızlandırabilir. Bunun yanı sıra hareket kabiliyeti sağlanmalı ve doktorun önerdiği fiziksel aktiviteler uygulanmalıdır. Bu tür bir yaklaşım HIV pozitif hastaların rinoplasti sonrası iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler ve genel yaşam kalitelerini artırır.

    Sıkça Sorulan Sorular

    HIV pozitif hastalar için rinoplasti, preoperatif değerlendirme gerektirir; CD4 sayısı ve viral yük gibi faktörler incelenir. CD4 sayısı 200’ün üzerinde ve viral yük düşük olan hastaların cerrahi riskleri, genel nüfusa benzer şekilde kabul edilebilir düzeydedir. Ameliyat sırasında kan ve vücut sıvılarına karşı evrensel önlemler alınır. Ayrıca HIV durumu hakkında cerrahi ekip ile açık bir iletişim kurmak, optimal bakım ve postoperatif yönetim için önemlidir.

    HIV pozitif hastalar için rinoplasti, bazı özel riskler taşıyabilir. CD4 hücre sayısı 200’ün altındaki HIV pozitif hastalarda, perioperatif mortalite oranı %38’e kadar çıkabilirken, bu oran CD4 sayısı yüksek olanlarda %6 civarındadır. Ayrıca HIV taşıyan hastalarda enfeksiyon riski ve hematom oluşumu gibi komplikasyonlar daha yüksek olabilir. Ancak HIV tedavisi ve antiretroviral terapi kullanımı bu riskleri azaltabilir ve doğru yönetimle rinoplasti güvenli bir şekilde yapılabilir.

    HIV pozitif bireylerin rinoplasti sonrası iyileşme süreci, bağışıklık sistemi stabil ve iyi yönetildiği sürece HIV negatif hastalarla benzer şekilde ilerler. Antiretroviral tedavi sayesinde HIV pozitif hastalar, genel nüfusla benzer sağlık seviyelerini koruyabilmektedir, bu da estetik cerrahiler gibi işlemleri mümkün kılar. Ancak bu hastaların operasyon öncesi tam bir değerlendirmeye tabi tutulması, bağışıklık durumlarının kontrol edilmesi ve genel sağlıklarının optimize edilmesi önemlidir. Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırmak ve enfeksiyon risklerini en aza indirmek için postoperatif bakım talimatlarına dikkatle uyulması gereklidir. HIV pozitif hastaların cerrahi süreçlerinde deneyimli sağlık profesyonelleri ile çalışmak, özel bakım planları oluşturulması açısından tavsiye edilir.

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti sırasında enfeksiyon riski, CD4+ T-hücresi sayısının 400 hücre/µL’nin üzerinde tutulması ile azaltılabilir, çünkü bu seviyede enfeksiyon riski daha düşüktür. Ameliyat öncesinde bağışıklık durumu ve fırsatçı enfeksiyon öyküsü değerlendirilmeli, standart cerrahi hijyen önlemleri ve kan ile temas önlenmeli, beslenme durumu iyileştirilmeli ve mevcut enfeksiyonlar kontrol altına alınmalıdır.

    HIV pozitif rinoplasti hastaları için estetik cerrah seçimi kritik öneme sahiptir çünkü HIV, iyileşme sürecini ve cerrahi riskleri etkileyebilir. İyi kontrol altına alınmış HIV’li hastalar, yani CD4 sayısı 200 hücre/µL’nin üzerinde ve viral yükü düşük olanlar, genel olarak cerrahi riskler açısından genel popülasyonla benzer düzeyde bir risk taşır. Ancak CD4 sayısı 200’ün altında olan veya yüksek viral yükü bulunan hastalarda, enfeksiyon riski ve yara iyileşmesinde zorluklar gibi komplikasyonlar daha yaygındır. Ayrıca bazı antiretroviral tedaviler cerrahi sırasında kanama riskini artırabilir. Bu nedenle, HIV ile ilgili özel durumları ve cerrahi süreci iyi anlayan deneyimli bir cerrah seçmek, ameliyatın başarılı geçmesi ve komplikasyonların minimuma indirilmesi için oldukça önemlidir.

    Antiretroviral ilaçlar (ART), rinoplasti sırasında kullanılan anestezi ve ağrı kesici ilaçların metabolizmasını etkileyebilir. Özellikle proteaz inhibitörleri ve bazı NNRTI’lar, karaciğerdeki sitokrom P450 enzim sistemi üzerinden etkileşime girerek, fentanil gibi opioidlerin, midazolam gibi sedatiflerin veya bazı kas gevşeticilerin etkilerini uzatabilir ya da azaltabilir. Bu durum, beklenenden daha derin veya uzun süreli sedasyona, solunum baskılanmasına veya yetersiz analjeziye yol açabilir. Ayrıca, bazı ART ilaçları QT intervalini uzatabileceğinden, anestezi sırasında bu tür etkileri olan diğer ilaçlarla birlikte kullanımına dikkat edilmelidir. Ameliyat öncesinde anestezi uzmanının hastanın güncel ART rejimini detaylıca değerlendirmesi bu nedenle hayati önem taşır.

    HIV pozitif bir bireyin rinoplasti ameliyatı maliyeti, HIV negatif bir bireye göre bazı durumlarda bir miktar daha yüksek olabilir. Bunun temel nedenleri arasında daha kapsamlı ön operasyonel testler, enfeksiyon hastalıkları uzmanı gibi ek konsültasyonların gerekebilmesi ve bazı kliniklerin HIV pozitif hastalara yönelik özel hazırlık ve takip protokolleri için ek ücretlendirme yapabilmesi sayılabilir. Cerrahın bu konuda özel deneyimi ve uzmanlığı da fiyatı etkileyebilir. Ancak, HIV durumu iyi kontrol altında olan ve genel sağlık durumu iyi olan hastalarda, ameliyatın temel maliyeti HIV negatif hastalardan belirgin şekilde farklı olmayabilir; asıl maliyet genellikle rinoplastinin karmaşıklığına bağlıdır.

    HIV pozitif hastalarda rinoplasti için evrensel olarak kabul edilmiş standart “özel anestezi protokolleri” bulunmamakla birlikte, anestezi yönetimi kişiye özel ve dikkatli bir planlama gerektirir. En önemli nokta, hastanın güncel antiretroviral tedavi rejimi, CD4 sayısı, viral yükü, eşlik eden hastalıkları ve özellikle ilaç etkileşim potansiyelinin anestezi uzmanı tarafından detaylıca değerlendirilmesidir. Bazı HIV hastalarında otonom nöropati riski nedeniyle anestezi altında kardiyovasküler sistemin daha yakından takibi gerekebilir. Ayrıca, enfeksiyon kontrol önlemlerine titizlikle uyulması ve potansiyel ilaç etkileşimlerini en aza indirecek anestezi tekniklerinin ve ilaçlarının seçilmesi büyük önem taşır.

    HIV ile birlikte Hepatit B (HBV) veya Hepatit C (HCV) gibi koenfeksiyonların varlığı, rinoplasti planlamasını ve risklerini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu hastalarda karaciğer fonksiyonları ameliyat öncesinde çok dikkatli değerlendirilmelidir çünkü hem anestezik ilaçlar hem de ameliyat sonrası kullanılacak ağrı kesicilerin birçoğu karaciğerde metabolize olur. Aktif hepatit varlığında veya ileri evre karaciğer hastalığında, kanama riski artabilir ve yara iyileşmesi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle, elektif bir cerrahi olan rinoplasti öncesinde hepatit tedavisinin optimize edilmesi veya duruma göre ameliyatın ertelenmesi gerekebilir. Ayrıca, ilaç etkileşimleri daha karmaşık hale gelebilir.

    HIV durumu iyi kontrol altında olan (saptanamayan viral yük, yeterli CD4 sayısı) ve genel sağlık durumu iyi olan bireylerde, rinoplasti sonuçlarının uzun vadeli kalıcılığının HIV negatif bireylerden belirgin bir fark göstermesi beklenmez. Sonuçların dayanıklılığı daha çok uygulanan cerrahi tekniğe, hastanın cilt yapısına, iyileşme özelliklerine ve genel yaşlanma sürecine bağlıdır. Ancak, HIV’in kendisi veya uzun süreli antiretroviral tedavinin (ART) özellikle yüzdeki yağ dokusunda (lipoatrofi/lipodistrofi gibi) değişikliklere yol açma potansiyeli bulunmaktadır. Bu tür dolaylı etkiler, burun estetiği ameliyatının genel yüz uyumu içindeki uzun dönem algısını değiştirebilir, bu nedenle düzenli takip önemlidir.

    Son Yazılar

    Burun Estetiği

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Burun EstetiğiBurun estetiği, yani tıbbi adıyla rinoplasti, burnun [...]

    Yamuk Burun Nedir? Neden Olur? Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Yamuk Burun Nedir? Neden Olur? Tedavisi Nasıl Yapılır?“Yamuk [...]

    Kaydırak Burun Nedir, Nasıl Yapılır?

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Kaydırak Burun Nedir, Nasıl Yapılır?Kaydırak burun, iki farklı [...]

    Siyahi Burun Estetiği

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Siyahi Burun EstetiğiSiyahi Burun Estetiği, Afrika kökenli veya [...]

    Kartal Burun Estetiği

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Kartal Burun EstetiğiKartal burun estetiği, tıp dilinde rinoplasti [...]

    Asya Burun Estetiği

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Asya Burun EstetiğiAsya Burun Estetiği, Asya kökenli bireylerin [...]

    Nazal Valv Darlığı

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Nazal Valv DarlığıNazal valv darlığı, burnun içindeki en [...]

    Soğuk Kompres Nedir, Nasıl Yapılır? Soğuk Kompres Ne İşe Yarar?

    Dr. Yunus Kaplan - Burun Estetiği - Soğuk Kompres Nedir, Nasıl Yapılır? Soğuk Kompres Ne [...]

    Kliniğimiz